Skip to main content

Çelik Sektöründe Karbon Emisyonu Azaltımı Stratejileri

Çelik sektörü, dünya genelinde sanayi kaynaklı karbon emisyonlarının %7-9’unu oluşturmaktadır. Artan çevresel farkındalık ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi uluslararası düzenlemeler, üreticileri karbon ayak izlerini azaltmaya zorlamaktadır. Türkiye’de de bu dönüşüm başlamıştır.

🌿 Başlıca Azaltım Stratejileri

  • Elektrikli Ark Ocakları: Geleneksel yüksek fırınlara göre %35 daha düşük emisyon.
  • Enerji Verimliliği: Isı geri kazanımı, otomatik kontrol sistemleri.
  • Geri Dönüşüm Oranının Artırılması: Hurda çelik kullanımı ile emisyon azaltımı.
  • Karbon Yakalama ve Depolama: Pilot uygulamalar yaygınlaşıyor.
  • Yenilenebilir Enerji Kullanımı: Güneş ve rüzgarla entegre üretim tesisleri kuruluyor.

📊 Türkiye’den Örnekler

  • İSDEMİR: Elektrikli ark ocağı yatırımlarıyla yıllık 800 bin ton karbon salımı azaltımı.
  • Tosyalı Holding: GES (güneş enerjisi santrali) entegrasyonu ile %20 enerji dışa bağımlılığı azalttı.
  • Kardemir: Yeşil Çelik Sertifikası sürecinde ISO 14064 uyumlu raporlama yaptı.

📉 Emisyon Azaltım Stratejileri Grafiği

Çelik Sektöründe Karbon Azaltım Stratejileri

🔗 Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın Etkisi

AB’nin sınırda karbon düzenlemesi (CBAM), Türk ihracatçılar için yeni kurallar getirdi. 2026’dan itibaren, AB’ye ihraç edilen çelik ürünleri için karbon vergisi uygulanacak. Bu durum, karbon raporlaması olmayan firmalar için ciddi rekabet dezavantajı doğuracak.

♻️ Geleceğe Dönük Adımlar

  • “Yeşil çelik” projelerinin teşvikle desteklenmesi
  • Emisyon azaltımı odaklı AR-GE yatırımları
  • Sürdürülebilirlik raporlarının şeffaf yayınlanması

🔚 Sonuç

Çelik sektörü için karbon emisyonlarının azaltılması, sadece çevresel değil ekonomik bir gerekliliktir. Yeşil dönüşüme hızlı adapte olan firmalar, ihracatta rekabet gücünü koruyacaktır.

Leave a Reply